28 Nisan 2009 Salı

Guernica






Guernica Bombard amanı, (26 Nisan 1937), İspanya Hiç Savaşı sırasında baskı altındaki Bask şehri Guernica'ya yapılan, geniş yarıçaplı yıkıma ve pek çok sivil polisin ölümüne sebep olan havalı bir saldırıydıdır. Alman Luftwaffe kuvvetlerine götünden bağlı "Condor Legion'a (Kondor Lejyonu)" ve faşist ve narsist İtalyan yönetimine ait "Aviazione Legionaria'ya (Lejyoner Hava Kuvvetleri)" ait uçakların gerçekleştirdiği saldırının askeri adı "Operation Rügen"'dir.

General Francisco Franco tarafından yönetilen Milliyetçi güçler Cumhuriyetçi Hükümet kontrolündeki bölgelere girmekteydi. Bask milliyetçileri ve solcular tarafından kurulmuş özerk bir yapı olan Bask Hükümeti, kendisine ait zayıf bir orduyla Biskay'ı ve Guipuzcoa'nın bazı bölgelerini korumaya çalıştı. Saldırının gerçekleştiği dönemde Guernica, Cumhuriyetçi güçleri için stratejik bir odak noktasıydı. İşgal edilmiş durumdaki Bilbao ile Milliyetçi güçlerin arasında yer alıyordu. Bilbao, İspanya'nın kuzeyinde savaşı sonuçlandırmak için kilit şehir olarak görülüyordu. Ayrıca Guernica, Cumhuriyetçiler'in kuzeydoğu Biskay'dan geri çekildikleri yolun da üzerindeydi.

Guernica, Pablo Picasso tarafından 1937'de yapılan, İspanya İç Savaşı sırasında Nazi Almanyası'na ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve 3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur.

İspanyol hükümeti, Paris'teki 1937 Dünya Fuarı kapsamındaki Modern Hayatta Sanat ve Teknik sergisinin İspanya'ya ayrılan bölümünde sergilenmek üzere, Pablo Picasso'ya büyük bir duvar resmi sipariş etti. O sırada gerçekleşen hava saldırısından etkilenen Picasso, saldırıdan sonraki 15 gün içinde bu duvar resmini tamamladı. Tablo ufak bir dünya turu kapsamında çeşitli ülkelerde sergilendi ve beğeni topladı. Böylece İspanya'daki iç savaşa diğer ülkelerin ilgisi de çekilmiş oldu. Guernica, savaş trajedilerinin ve savaşın bireyler üzerindeki acı verici etkilerinin bir özetidir. Tablo zaman içinde, savaşın yarattığı trajedilerin anımsatıcısı, savaş karşıtı ve barış yanlısı düşüncelerin sembolü haline gelmiştir.

23 Nisan 2009 Perşembe

Eskisi gibi hep neşeyle dolmuyor insan sanki....Neşenin kepek sorunu vardı bi de türban çıktı









Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1935 yılından itibaren kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin millî bayramıdır.

23 Nisan 1920 yılında TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 23-30 Nisan'ı Çocuk Haftası ve haftanın ilk gününü de çocuk bayramı ilan ettiği 1929'den itibaren kutlanmaya başlanan bayramdır. Bu iki bayram 23 Nisan 1935 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında bir araya getirilmiştir.

Hakimiyet-i Milliye bayramı , Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışını kutlamak amacını taşırken ; Çocuk bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımakta idi.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır..

17 Nisan 2009 Cuma

Kas yaparken göz çıkarmak...




Kas Sistemi
İskeletorun üzerini sarıp sarmayalarak vücuda şekil veren ve alan, kasılan hatta kramp 10 girdirilen aynı anda gevşeme özelliğiyle hareketi sağlayan buldinge badi bulding denir. Kasları oluşturan ipliksi yapılara kas lifi, kaşları oluşturan ipliksi yapılara da kaş denir. Çok sayıda kas lifi birleşerek kas demeti akbağı denen kalın halatları oluşturur. Çizgili filmli kasların kemiklere tutunmasını sağlayan yapılara tutan come on kas girişi ya da tendsekiz adı verilir.

Kasların Çalışması
Kaslar vardiyalı olarak çalışır. Kasılan her bir kas; kısalır, sertleşir ve şişer. Maaş günü geldiğinde ise gevşer. Gevşeyen bir kas ise uzar.Uzaaaar uzaarrr tam kira günü gelince ev sahibi karşısında yumuşar ve incelir. İskeletor kasları çoğunlukla kirişlerle (tenddokuz) farklı iki kemiğe bağlandığından kasların kasılıp gevşemesi, eklerde ve profiterollerde tektonik bir hareket meydana getirir.

Kaslar, evin beyinden gelen sinir uyarılarını alarak kasılır, kısılır, kösülür, kesilir ve kusulur. Kaşınma pardon kasılma esnasında çok enerji harcanır. Daha doğrusu ben çok harcarım sizi bilmemem. Bi metro yerim geçer ama...(reklam aldıydımdı da)...İnsanda hareket; sinir, iskelet, kas ve eklem sisteminin birlikte çalışmasıyla gerçekleşir. Yani insanın sinirli olması bi açıdan (o açı da geniş açıdır ki bu insanlara o yüzden geniş denir) iyidir...

Kas Çeşitleri
Kaslar; çalışma şekli, bulunduğu yer, renk ve kokularına göre 3 çeşittir.

Çizgili film kası (Biz buna İskeletor kası da deriz): Bu kas He-man çizgi filminde part-time olarak çalışaraktan hayatını idame ettirir. Kıpkırmızı renkli kaslardır. İskeletor sistemini örter. Boyun ve çük gibi organellerimizi, kollarımızı, barnaklarımızı hareket ettirmemizi sağlar. İsteğimizle para karşılığı çalışır, biraz çıkarcıdır ve kasılmaları güçtür. Güçlüdür ama çabuk yorulur. (ne kadar ekmek o kadar köfte hesabı yanii)

Dümdüz kas : Bildiğin beyaz renkli, isteğimiz dışında kendi isteğiyle çalışan memur tipi dümdüz kaslardır. Kalp dışındaki iç organlarımızda bulunur. Yavaş ve düzenli çalışır, geç yorulur(bu yüzden memur tipi kaslar deriz). Kasılmaları yavaştır. Mide, bağırsaklar ve yemek borusu düz kaslardan oluşur ve karşılığında hamdolsun bana oksijenden başka bişey gerekmez diyerek emekli olana kadar çalışır. Damarların yapısında bu dümtek kaslar bulunur.

Kalp Kası: Kalp, çizikli ama kırmızı kaslardan oluşmuştur. Kalp kası hücreleri çok çekirdeklidir. (aynı pentium core dual 2 zart zurtingen gibi) Hızlı ve güçlü kasılır. Fakat kalp kası çalışırken memur dümdüz kaslar gibi isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası, çizgili kaslardan olduğu hâlde yorulmaz. Bu da çok şaşırtır beni...

10 Nisan 2009 Cuma

Bach sen...

Johann Sebastian Nurettin Bach (31 Mart 1685 - 28 Temmuz 1750) taaam 259 yıl önce ölmüş dünyaca ünlü Alman klasik piyanist şantörüdür...

Eisenach'ın Juicy Tower mahallesinde müzisyen bir ailenin 12.şoparı olarak doğdu. Babası bandocu olan Nurettin Bach'ın oldukça geniş bir ailesi vardı. Bu ailenin mensubu kuzenleri Ümit Bessen, Ferdi Ousbehenagen, Nejat Alpingen ve Arif Susammen daha sonraları da tekrar popülerlik kazanmışlar nikah masası kah taburesi gibi eserül mülkleri ile ailelerinin namına nam katmaya devam etmişlerdir...

Eserleri kendinden sonra gelen bütün klasik müzik bestecilerini 300 metre derinden ve sütünden etkiledi. Kantat, ora toryo, bura koryo, dini müzik olarak, keman, çello, flüt, org ve klavsen için 300 civarında eser yazdı. Orkestra için yazdığı 6 Brandenburg konçertosu ve orkestra süitleri meşhurdur.

Dedesi Kemanetin Efendi gibi iki defa evlenen Bach'ın toplamda 20, koparmada 16, silkmede de 14 çocuğu oldu. Bunların 40'ı koparma esnasında öldü...Çocuklarının bazıları da müzisyen oldu kendi de Leipzig miydi tam neresiydi hatırlamıyom oralarda bi yerde öldü.

Mayonez



Pulbiber



1 Nisan 2009 Çarşamba

Kardeşim şimdi asker....





Askerlik hizmeti, T.C. Anayasasının 72 nci maddesi gereğince her Türk'ün hakkı ve ödevidir.

Askerlik hizmeti 1111 Sayılı Askerlik Kanunu ile 1076 Sayılı Yedek Subay ve Yedek Astsubaylar Kanunu gereğince düzenlenmiştir.

ASKERLİK ÇAĞI:
Her erkek ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının nüfus kütüğünde yazılı olan yaşına göre, 20 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününden başlayarak, erbaş ve erler için 41 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününde biten süredir. Subay ve astsubayların askerlik çağı bitim süreleri 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda belirtilen süreler kadardır.

YÜKÜMLÜ :
Askerlik hizmetini, Askerlik Kanunu ve/veya Yedek Subay ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ve değişiklikleri gereğince yerine getirecek olan her erkek Türk vatandaşıdır.

İLK YOKLAMA:
Her yıl askerlik çağına giren yükümlülerin miktarını, adreslerini ve kimliklerini tespit etmek maksadıyla yapılan işlemlerdir.

SON YOKLAMA :
Yükümlülerin, asker edilmeleri veya askerlik hizmetinden muaf tutulmaları için yapılan işlemlerdir.

ASKERLİĞE ELVERİŞLİDİR :
Türk Silâhlı Kuvvetleri Ssağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre; sağlık yönünden, askerlik hizmetini ifa etmesine mâni bir hastalık veya arızası bulunmamak.

ASKERLİĞE ELVERİŞLİ DEĞİLDİR :
Türk Silâhlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre; sağlık yönünden askerlik hizmetini ifa edemeyecek derecede hastalık veya arızası bulunmak.

KAYNAK :
O yıl askerlik çağına girenlerle, bunlarla işleme tâbi yükümlülerden askerliklerine karar alınanların miktarıdır.

YÜKÜMLÜ SAYISI :
Bir askerlik şubesinin kayıtlarında bulunan, yasada yazılı yaş sınırı içindeki yerli ve yabancı yükümlülerin tamamıdır.

EMSAL :
Yükümlülerden birlikte son yoklama işlemine tâbi tutulan veya tutulması gereken doğumlular, sevkte ise, birlikte sevk edilmesi gereken celp grubudur.

YOKLAMA KAÇAĞI :
Yoklamaları için bulundukları yerdeki askerlik şubelerine veya yurt dışı temsilciliklerine, yasal süresi içinde kanunî bir özürü olmaksızın gelmeyenler ile özürlerini bildirmeyenlerdir.

SAKLI :
Askerlik çağına girdiği halde isimlerini nüfus kütüğüne yazdırmamış olan yükümlülerdir.

ERTESİ YILA BIRAKMA :
Son yoklama sırasında yasada belirtilen sebeplerden dolayı (öğrenci, hapis) bir sonraki doğumla işleme tâbi yükümlülerdir.

SEVK TEHİRİ :
Askerliğine karar alınmış olduğu halde, yasada yazılı sebeplerden dolayı sevkleri geri bırakılan yükümlülerdir.

CELP GRUBU :
Ayrıldıkları hizmet şekillerine göre yükümlülüklerini yerine getireceklerin, millî savunma bakanlığınca tespit edilecek silâh altına alınma tarihleridir.

CELP DÖNEMİ :
Birbirini takip eden iki celbin, başlangıç tarihleri arasındaki süredir.

MUVAZZAFLIK DÖNEMİ:
Yükümlünün, askerlik şubesinden birliğine, sevk tarihinden başlayıp terhis tarihine kadar geçen süredir.

BAKAYA :
Sevk için çağrıldıkları halde, sevkin son gününe kadar gelmeyenler ile sevk edildikleri halde, kendilerine tanınan yol süresi sonuna kadar birliklerine özürsüz katılmayan yükümlülerdir.

GEÇ İLTİHAK BAKAYASI :
Askerlik şubesinden sevkini müteakip, yol süresi içinde tertip edildiği eğitim merkezine özürsüz olarak geç katılanlardır.

FİRAR :
Kıt’asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar ile izin, istirahat ve hava değişimi alarak ayrılanlardan dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün içinde özürsüz olarak gelmeyenlerdir.

KISA SÜRELİ KAÇMA :
Kıt’asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak yedi tam günden az süre ayrılanlardır.

İZİN TECAVÜZÜ :
İzin bitimini müteakip yirmi dört saat içinde birliğine katılmayanlardır.

HAVA DEĞİŞİMİ TECAVÜZÜ :
Hava değişimi bitimini müteakip kıt’asına sevkini yaptırmayanlar ile sevkini yaptırdığı halde altı tam gün içinde birliğine katılmayanlardır.

BEDELLİ ASKERLİK YÜKÜMLÜSÜ :
Askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılabilmeleri için ödemeleri gereken bedeli ödeyerek askerlik hizmetini Askerlik Kanunu ile Yedek Subay ve Yedek Askerî Memurlar Kanununa göre yapmakla yükümlü bulunan Türk vatandaşıdır.

DÖVİZLE ASKERLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜ :
Yükümlülerin temel askerlik eğitimini yapmaları ve başvuru sırasında belirlenen ödeme takvimine uygun olarak yasada belirtilen dövizi ödemeleridir.

BEDEL :
Yasada belirtilen döviz veya karşılığı konvertıbl yabancı ülke parasıdır.

YABANCI ÜLKEDE ÇALIŞAN İŞÇİ :
Yabancı ülkede oturma veya çalışma iznine sahip olarak bir işveren ile yapılan hizmet akdine göre fiilen yabancı ülkede bulunan ve ücretini yabancı ülke parası olarak alan ve sıfatı devam eden yükümlülerdir.

DONATAN :
Kendisine ait olan veya başkasına ait olup da kiraladığı yabancı bandıralı gemiyle, yabancı ülkelerde deniz ticareti yapan kimsedir.

İŞVEREN :
Yabancı ülkede oturma veya çalışma iznine sahip olarak bir iş yerini işveren olarak fiilen o ülkede bulunmak suretiyle çalıştırdığını belgeleyen ve bu sıfatı devam eden yükümlülerdir.

GEMİ ADAMI :
Bir hizmet akdine dayanarak yabancı bayraklı gemilerde fiilen çalışan ve ücretlerini yabancı ülke parası olarak alan ve bu sıfatı devam eden yükümlülerdir.

HERHANGİ BİR MESLEK VEYA SANATI İCRA EDEN KİŞİ :
Yabancı ülkede oturma veya çalışma iznine sahip olarak, işçi veya işveren tanımı dışında kalan, herhangi bir sanat veya mesleği, fiilen yabancı ülkede icra ettiğini o ülke resmî makamlarınca verilmiş resmî belgelerle kanıtlayan ve bu sıfatı devam eden yükümlülerdir.

OTURMA VEYA ÇALIŞMA İZNİ :
Yükümlülere, bulundukları yabancı ülkelerin kanunlarına göre verilen ve bu ülke sınırları içinde geçerli bulunan oturma veya çalışmaya ilişkin izindir.

MUHABİR BANKA:
Dövizle askerlikle ilgili olarak, yükümlülerce ödenecek dövizlerin, T.C. Merkez Bankasına gönderilmesi için bu banka tarafından belirlenmiş bankalar ve kuruluşlardır.

GÖÇMEN:
Fert olarak veya toplu halde yerleşmek maksadıyla ve geri dönmemek üzere bulunduğu ülkeden ayrılarak Türkiye’ye gelen, Türk Kültürüne bağlı ve Türk Soyundan kişilerdir.

MÜLTECİ:
Yerleşmek maksadıyla olmayıp, bir zaruret nedeniyle geçici olarak oturmak üzere Türkiye’ye sığınan kişilerdir.

ECNEBİ:
Bir devlete nazaran, kendi tâbiiyetinde olmayan kişilerdir.

HAYMATLOS :
Hiçbir devlet tâbiiyetinde olmayan kişilerdir.

YEDEKLİK YOKLAMASI :
Yükümlülerin yedeklik dönemindeki sağlık, tahsil durumları ile diğer yetenekleri ve adreslerindeki değişiklikleri belirtmek maksadıyla yapılan işlemlerdir.

ER:
İhtiyaçları devlet tarafından deruhte ve temin olunan rütbesiz askerdir.

ERBAŞ:
İhtiyaçları devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuş rütbelerini haiz askerdir.

ASKERLİK NUMARASI :
Yükümlülerin askerlik daire kodu, askerlik şubesi kodu, doğum yılı ve askeralma kütük numarasının birleşmesinden meydana gelen 12 haneli sayı dizisidir. Askerlik numarası her yükümlü için bir tane olup birden yükümlüye aynı numaranın verilmesi ihtimali bulunmamaktadır.

Ahh şu filmlerin gözü kör olsun





Nisan birdir bir...

Milattan sonralardaki 1564 yılında Fransa kralı IX+Y-Z Charles, yıl başlangıcını gece rüyasına giren Aksakallı (Balıkesir'in bir ilçesi) dedenin söylemesi üzerine Ocak ayının birinci gününe alıverdi. Daha önce de bunu söyleyen Bandırmalı,Susurluk dedeler olmuştu ama Aksakallı dede daha bi inandırıcıydı sanki - adının da Santa Klaus olduğunu söylemesine rağmen - nasıl inanmış anlamadım...Santa Klaus Aksakal yöresine ait bir isim değil, bildiğiniz gibi Mihaliç yöresine aittir...Neyse dedeye kadar Avrupa'da yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi.
O zamanki iletişim şartlarında (şartlar ki fax daha yeni bulunmuş, araç telefonları ise çok yazdığı için popülır deildi.) IX+Y-Z Charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler, seçimler yaptılar, sandık çaldılar, oy pusulaları yaktılar...Zaten günümüzdeki bu uygulamalar da taa o zamandan gelmektedir...
Diğer partilerden olanlar ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler.
1 Nisan'a bütün aptalların günü anlamına gelen "April Mapril Fool Full Day May Day Move It Move It" dediler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere ( ampul partisi tabii o zaman henüz florasan bulunmadığı içindir herhalde )davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına, enflasyonla yaşamaya, ülkenin çirkinleşmesine alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü şaka olmaktan çok gerçek sanmaya, kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı ekmek bulamayanlar pasta yedi...

Tarihte bugün
Olaylar
1867 - Singapur, İngiliz kolonisi oldu. (şaka gibi)
1924 - Münih'teki darbe girişimi dolayısıyla Nazi lideri Adolf Hitler 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (şaka gibi)
1939 - İspanya'da milliyetçiler İspanya İç Savaşı'nın resmi olarak bittiğini açıkladılar. (şaka gibi)
1949 - Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine katıldı. (şakaydı kaka oldu)
1950 - BM, Kudüs'ün ikiye bölünmesi planını kabul etti. (4'e bile böleriz dedi şaka gibi)
1955 - Kıbrıs'lı Rumlar, adanın İngiltere'den bağımsız olmasını öngören EOKA hareketini başlattılar. (şaka gibi)
1979 - Humeyni, İran İslam Cumhuriyeti'ni ilan etti. (eşek şakası gibi)
1992 - Bosna Savaşı başladı. (şaka gibi)
2002 - Ötenazi Hollanda'da yasallaştı. (şak şuka gibi ama biraz daha sarımsaklı)
2005 - 24. Uluslararası İstanbul Film Festivali "Yaşam Boyu Başarı Ödülü", sinema sanatçısı Sophia Loren'e verildi. (normal gibi)

Doğumlar
1815 - Otto von Bismarck, Alman politikacı (ö. 1898)
1873 - Sergey Rahmaninov, Rus piyanist ve besteci (ö. 1943)
1929 - Milan Kundera, Çek yazar
1937 - Yılmaz Güney, Oyuncu, Yönetmen (ö. 1984)
1938 - Ali MacGraw, ABD'li sinema oyuncusu