29 Temmuz 2009 Çarşamba

Uygun mudur Bülent?

Ah be Bülent çok üzüldüm yaa..İn5allah 5iva5'ta 6 atar5ınız da geçer5iniz turu :) Petkoviç'in tuttuğu tek topu ölüm5üzle5tireyim dedim Bülent...Canım benim iyi bak kendine...Yaa belki bu Anderlecht de te5vik primi almı5tır..Bak5ana adamlar na5ıl ko5tular öyle...

5lm

23 Temmuz 2009 Perşembe

Rakamla 10'dan...



"Don Kişot’un yazarı İspanyol Cervantes de bir dönemler Beşiktaş ilçesinde yaşamış. İspanya’dan Roma’ya hacı olmaya giden Cervantes deniz yoluyla yaptığı yolculuk sırasında gemisi korsanlar tarafından saldırıya uğrar. Korsanların İstanbul’da köle olarak sattığı Cervantes bir işçi olarak çalıştırılmaya başlanır. Bugün Beşiktaş sınırları içerisinde yer alan Kılıç Ali Paşa Cami’nin yapımında bir işçi olarak çalışan Cervantes, daha sonraki yıllarda edebiyat dünyasının en önemli isimlerinden biri olmuştur. Anılarında Beşiktaş ve çevresinin anlatıldığı da rivayet edilir."

Rakamla 10

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Moontalk...

1-BAYRAK NASIL DALGALANIYOR?
Görüntülerde Ay’a dikilen ABD bayrağı dalgalanıyor. Oysa atmosferi olmayan Ay’da rüzgar da olmaz.

Cevap: "Bayrak astronotlar tarafından dikilirken oluşan hareket sayesinde dalgalandıymış"

2-FOTOĞRAFI KİM ÇEKTİ?
Bu fotoğrafta Buzz Aldrin’in kaskından yansıyan Neil Armstrong ve Şahin gemisinin görüntüsü görünüyor. Ancak fotoğraf makinesi yok. Bu fotoğraf nasıl çekildi.

Cevap: "NASA uzmanları, makinenin, astronotun göğsünde olmasıymış"

3-YILDIZLAR NEREDE?
Ay’da çekilen fotoğraflarda gökyüzü kapkaranlık ve yıldızlar gözükmüyor.

Cevap: Bilim adamları:" Ay’ın yüzeyi güneş ışınlarını yansıttığı için yıldızların gözükmesi zormuş"
4-NEDEN KRATER YOK?
Uzay aracının Ay’a indiği sırada herhangi bir krater oluşturmaması, toz dağıtmaması ve Ay yüzeyinde zor bulunan, düz bir zeminde durması şüphe yaratıyor.

Cevap: "Motorlar inişte durduruldu ve araç Ay’ın çekim kuvvetiyle çok yavaş indiği için krater oluşmazmış"
5-GÖLGELER UYUŞMUYOR
Bazı fotoğraflarda gölgelerin obje ve kişilere uymadığı görülüyor. Buzz Aldrin aracın gölgesinin düştüğü yerde ama çok rahat görülebiliyor.

Cevap: "Güneş’ten ve Dünya’dan yansıyan ışıklarla astronot kıyafetleri ve Ay zemini neden olmuşmuş"

6-AYAK İZİ NASIL BU KADAR AÇIK?
Aldrin’in ayak izinin nem olmayan bir atmosferde yaş kuma basılmış gibi net gözükmesi şüphe yaratıyor

Cevap: "Ay yüzeyi pudra benzeri bir tozla kaplı ve havasız olan Ay’da izler uzun yıllar muhafaza edilebilirmiş"

7-AY’’DAKİ EŞYALAR NEREDE?
Astronotlar, Ay’dan ayrılırken bayrak, deprem ölçer gibi bazı ekipmanlar ve eşyalarını geride bıraktıklarını açıklamıştı. Oysa Hubble gibi son teknoloji teleskoplar bile henüz bu malzemelerin izine rastlamadı.

Cevap: "Bu küçük eşyaları görecek büyüklükte teleskop henüz yokmuş"


8-SAHNE IŞIKLARI GİBİ
Buzz Aldrin, örnek taşlar toplamaya hazırlanırken çekilen fotoğrafın sol üst köşesinde ışık hüzmeleri var. Bu ışıkların stüdyoda çekilen bir fotoğraf kamerasından mı geliyor?

Cevap: "Bunlar Güneş’ten Ay yüzeyine doğru yansıyan ışıklarmış"

Yaaa..Aldım cevabımı...
Gönül adamıdır kendileri; mesela hede tv'nin spor muhabiri standart olarak sorar ;
- Vedat abi maç noolur?
Vedat abi 20 senedir aynı cevabı verir;
- Valla gönlüm tabi ki Beşiktaştan yana ama aklım da hede hödö... der.
bide , eskiden saçları uzundu, at kuyruğu modeliyle arz-ı endam ederdi.

Eşine demiş ki, ‘‘Sakın bana bir şey taşıtma. Biber getir falan yapma. Ben hiçbir akrabamla görüşmem. Senin de akrabaların benim evime gelmesin. Ben akrabaları sevmem, çünkü ben seçmedim. Ben seçtiğim insanla birlikte olurum’’. Bir gün eve geldim, baldız var, bacanak var. ‘‘Bunlar ne’’ dedim, ‘‘Eee, geldiler ne yapayım’’ dedi. ‘‘Eyvah, salatanın limonu yok, alır mısın’’ dedi. Ben de ‘‘Alırım’’ dedim. Evden çıktım, devre arasıydı. 15 gün Yalova'da termalde kaldım. Eve 15 gün sonra limonla döndüm. 38 senedir bak bir daha da başıma gelmedi. Benim bir oğlum var. Eğitimini bitirdi. Bana arkadaşlarım soruyordu, oğlun kaçta diye. Ben hayatımda sormadım ki. Okuyor işte. Böyle de yaşayan bir adamım. "

Besiktas-Valeranga maçından önce rakip için "bunlardan futbol takımı olmaz. olsa olsa iyi bir işçilikle oturma odası takımı olur" demiş yarmış yıkmıştır. Beşiktaş elenmiştir o ayrı

Vedat Okyar kendi jargonunu oluşturmuş bir insandır. beğenmediği bir Beşiktaş defansı için, "bu 3 lü defans anlayışı, kötü kere kötü."
pascal nouma nın sahadaki kavgaları, dalaşmaları için, "yakışıksız kere yakışıksız" diyerek taraftarın ilgisini vurguladığı noktalara çeker.

Çok kaliteli bir insandir, saygi duyulasi sevilesidir. Medya maymunlugunda, rating icin ona buna bok atmalarda isi olmaz. hos bazi istisnalar haricinde besiktasli yazarlarda pek cikmaz o tipler. bir de eski bir anektodunu anlatmisti, futbol oynarken hakem gelir "tekme attin mi?" diye sorar "attim hocam" der, hakem vedata "o zaman cikmak zorundasin" diyip kart gosterir, vedat da peki hocam der cikar. konuyla ilgili "ne yani? hakeme Besiktas formasiyla yalan mi soyleyecektim utanmadan?" der soranlara.

Futbola bursasporda baslamistir, ailesi zengin oldugu icin sirf besiktasli oldugundan dolayi besiktasa transfer ucretleri konusulmadan gelmistir. hatta denir ki futbolcuyken ve sonrasinda da besiktasin guc zamanlarinda cikarip cebinden para vererek besiktasa transfer yapacak kadar besiktasli.

Bir diger kendine has formati da macin suresiyle ilgilidir.
ornek:
"Bu mac kirk gun kirk gece oynanasa yine besiktas kazanir"

Yıllar önce bir futbol programında her zamanki yumuşak ses tonu ve sakin ifadesiyle söylediği "hakem sana haksızlık yapıyorsa, öyle bir oynarsın ki hakemi çimlere gömersin. golüne ofsayt mı verdi, otuz metreden gol atarsın, hakemi de topla beraber kaleye sokarsın..." diyerek futbolsever yüreklerde ayrı bir yer edinmiş eski futbolcu, futbol yazarı - yorumcusu. abuk sabuk vıcık vıcık rezil reyting çıkar kaygılı yapay polemiklerden uzak kalma çabası da ayrı bir takdir konusudur. insanda bazı meziyetler vardır ki, bunlar o insanın teknik bilgisinden daha önemlidir, o tür adamlara bir örnektir işte vedat okyar.

"Smokinle bile top oynar", "Sahanın ortasına sandalye koyup otururarak bile oynar" türü benzetmeleri çok sever. topçunun peşindedir daha çok, sistemin değil. istanbul adamıdır, gece adamıdır, hala 1970'lerin istanbul'unu yaşar, ister ki gece façyo'ya gitsin, ya da kireçburnu'nda balık yesin sonra bara gitsin, bol para harcasın ama görgüsüzce değil. bir gece moda'da görmüştüm. koço'dan çıktılar bir grup kadınlı erkekli. sonra kalabalık oldukarı için arabalara sığmadılar vedat abim eşiyle köşeden bir taksi çevirdi, hanımı arkaya oturttu kendisi öne geçti. serin bir yaz gecesiydi. kazağını omuzlarından bağlamıştı. "helal be vedat abim" dedim içimden, "helal sana bu yollar". hayattaki gailesi güzel insan olmaktır, zannederim olmuştur da.

İğrençsin...




Yapamadınız mı şöyle?
"Adidas 20 gün gibi kısa sürede tamamlamış bu tasarımı"...
20 dk bile sürmemiştir yaptıkları tasarım...
20 dk sürse aşağıdakiler gibi olurdu..
Güzel de olurdu...




Transfer yok = Kombine yok
Forma yok = Gelir yok
Demirören var = Kayıp çok
Ah be Demirören ah...
O kapalının çatısı ne öyle ...

Before and after...


17 Temmuz 2009 Cuma

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Leonardo da Vinci kullanıyodu ama

Leonardo, genç bir noter olan Ser Piero da Vinci'nin ve muhtemelen bir çiftçi ya da tekçi kızı olan Caterina'nın evlilik dışı çocuğu olarak Vinci kasabası yakınlarındaki Anchiano'da dünyaya geldi. Avrupa'daki modern isimlendirme kurallarının yerleşmesinden önce dünyaya tam ismi, "Vincili Piero'nun oğlu Leonardo" manasına gelen "Leonardo di Ser Piero da Vinci"dir. Eserlerini "Leonardo" ya da "Io, Leonardo (Ben, Leonardo)" olarak imzalamıştır.

Somut kanıtlar bulunmasa da, Leonardo'nun annesi Caterina'nın, babası Piero'ya ait Ortadoğulu bir köle olduğu tahmin ediliyor. Babası, Leonardo’nun doğduğu yıl, Albiera adındaki ilk eşi ile evlendi, Caterina ile ise hiçbir zaman evlenmedi.

Leonardo’ya bebekliğinde annesi şöyle bi uzaktan baktı, ancak birkaç yıl sonra annesi alışkanlığı üzerine başka biriyle evlenerek komşu kasabaya yerleşince, babasının nadiren uğradığı büyükbabasının evinde yaşamaya ve hepten bakmamaya başladı; arada sırada ve bazen masada Floransa’ya babasının evine giderdi... Babasının ilk eşinden çocuğu olmadığı için aileye kabul edilmişti ama hiçbir zaman meşru bir çocuk olarak görülmedi ve amcası müteahhit Francesco dışında ailedeki kimseden sevgi görmedi ve amcasının Laz arkadaşlarıyla inşaat işine girdiler...Amcası damperli kamyonu kullanırken Leonardo da Vinci kullanmayı tercih etti.

Küçük su birikmelerisi...








Küçük suların kendi isteği veya istem dışısı olarak kümül hala gelmesine HULK arasında ne denirimsi yarışma sonucu aşaaada açıklanmıştır..

Saygılar sövgüler...