28 Şubat 2010 Pazar

Kreatife dair...Sattıran düş değil, anlamdır....













* İyi bir kreatif tüketicilere değil, Paris'te kendisini işe alabilecek 20 kişiye seslenir.

* İlk fikir en iyi fikirdir, ama sunmadan önce her zaman üç haftalık bir süre istenmelidir.

* Reklamcılık insana, işini daha kötü yapması için para ödenen tek meslektir.

* Toplantılara her zaman geç kal. Saatinde gelen bir kreatif güvenilir biri değildir. Herkesi 45 dakika bekletmekte olduğun salona girerken sakın özür dileme; tersine şöyle de : "Merhaba, size sadece 3 dakika ayırabilirim."

* Hiçbir şey hazırlamadıysan, en son sen konuş ve diğerlerinin söylediklerini kendine mal et. Bütün toplantılarda haklı olan, hep en son konuşandır. Toplantıların amacının, diğerlerini başarısız göstermek olduğunu asla göz ardı etme.

* Üst ile ast arasındaki fark, üstün ücretinin daha iyi olması ve daha az çalışmasıdır. Ücretin ne kadar yüksekse, sözün o kadar çok dinlenir ve o kadar az konuşursun. Kreatifin kreatif direktöre bir fikri satması için; onu, sistematik olarak, fikrin kendisine değil de ona ait olduğuna inandırması gerekir. Bunun için, sunumlarına dün bana söylediklerini bir daha düşündüm ve..." türü cümlelerle başlamalıdır; oysa kreatif direktör ne dün birşey söylemiştir, ne geçen gün aklına bir fikir gelmiştir ne de bir çıkış noktası belirlemiştir.

* Üstü asttan ayırmanın bir başka yolu; ast kimseyi güldürmeyen gülünç espriler yapar, üst ise herkesi güldüren soğuk espriler yumurtlar.

* Sık sık işi kır, işyerine öğlene doğru gel, günaydın dendiğinde asla karşılık verme; üç saat öğle tatili yap, asla arandığında yerinde bulunma. En ufak bir eleştiride: "Kreatiflerin mesai saati yoktur, sadece işi teslim tarihleri vardır" de.

*Kimseye kampanya hakkındaki görüşünü sorma. Birine görüşünü sorarsan her zaman bunu söyleme tehlikesi vardır. Ve bir kez söylerse, bunu hesaba katmak zorunda kalman ihtimal dışı değildir.

*Herkes üstündeki kişinin işini yapar...Ne kadar önemliysen o kadar az çalışırsın...Bütün işini başkasının üstüne yık; beğenilirse başarıyı kendine mal edersin; başarısız olursa o kovulacaktır....

23 Şubat 2010 Salı

Goebbels

"Propaganda, görünür hale geldiği anda etkisini yitirir."


"Bir yalan ne kadar büyükse o kadar kolay yutulur."


"Bizim peşinde olduğumuz şey hakikat değil, yaratılan etkidir."

18 Şubat 2010 Perşembe

9 Doksan. Yeniliğin avantajı, hiçbir zaman yeni kalmaması

Bir alıntıdır gene "Reklamcıyım; evet, kainatı kirletiyorum. Ben, size boku satan adamım. Asla sahip olamayacağınız o şeylerin hayalini kurduran. Hep mavi gökyüzü, daima güzel kadınlar, photoshopta rötuşlanmış kusursuz bir mutluluk. Kılı kırk yararak yaratılmış görüntüler, moda müzikler. Zar zor biriktirdiğiniz paralarla, son kampanyamda itelediğim rüyalarınızın arabasını satın almaya başardığınızda, ben onu çoktan demode etmiş olacağım. Ben üç model önden gidiyorum ve her zaman sizi hüsrana uğratmanın bir yolunu buluyorum. Glamour, attığınız her adımda sizden biraz daha uzaklaşan o masal ülkesinin adıdır."

"Ölüm, ajandanızda kayıtlı olmayan tek randevu."

"İnsan da diğer tüm ürünler gibi son kullanma tarihi olan bir ürün."

"Kapitalizm, komünizmi yedi. Şimdi de kendini yiyor." C.Bukowski

"İnsanın insana egemen olduğu günden beri ilk kez, karşısında özgürlüğün bile işe yaramadığı bir egemenlik sisteminde yaşıyoruz. Tersine, sistem bütün kozlarını özgürlük üzerine oynuyor; en büyük buluşu da bu zaten. Her tür yergi yılış yılış hoşgörüsünün yarattığı yanılsamayı güçlendiriyor. Sistem size kibarca boyun eğdiriyor. Sistem hedefine ulaştı; itaatsizlik bile bir itaat biçimi haline geldi."

5 Şubat 2010 Cuma

2 Şubat 2010 Salı

Sifon, tekrar okumak istersem diye

Aşkı öldüren sifon sesleri değildir. Ateşli rüyalarımızı iklimlendirilmiş kabuslara dönüştüren can sıkıntısı korkusudur. Aslında sifon sesleri bu sıkıntıyı geçirir, tıpkı kızarmış ekmek kokuları, eski tatil fotoğrafları, komodinin üzerinde unutulmuş bilezikler ve ceketinin cebinde bulduğunda insanın gözlerini yaşartan aptal bir not gibi. Gündelik yaşamın en iyi ilacı, tüm akışkanlığı içinde gündelik yaşam kültüdür.

İnsanlar birlikte yaşamaktan tek bir nedenle çekinirler; rutin korkusu. Bu korku, içinde bir başkasını gizler; tekeşlilik korkusu. Erkekler yaşam boyu aynı kadınla kalabileceklerini bir türlü kabul edemezler. Çözüm basittir; aynı kadının hem anaç hem orospu, hem vamp hem lolita, hem seks bombası hem ürkek bakire, hem hemşire hem hasta olması...


Hayatınızın kadınının özellikleri saymakla bitmiyorsa, neden başka yere gidesiniz ki?

Dediklerimiz, demek istemediklerimiz ya da bilemediklerimiz























"Dünyanın en berbat iki cümlesi, "seninle konuşmam gerek" ve "seninle dost kalmak isterim"dir..En komiği de , bunların her zaman tam zıddı sonuç vermesi ve konuşmayı da dostluğu da bitirmesidir..." der Frederic Beigbeder abim...
Frederic abiyi dinlemeye devam ...