18 Mart 2010 Perşembe

Hayat

Oyun gibidir hayat, ama oyun hayat gibi değildir hiç bir zaman...

Doğarsın, ölürsün ve bu ikisinin arasında geçenlerdir hayat...Bu ikisi arasında da ağrır hep karnın.

18 yaşında, aşık olduğun için;
25 yaşında, gelecek kaygın olduğu için;
30 yaşında, işinden memnun olmadığın için;
35 yaşında, çok içtiğin için;
40 yaşında, çok fazla çalıştığın için;
55 yaşında, artık aşık olmadığın için;
60 yaşında, geçmişinden pişman olduğun için;
75 yaşında, kanser tüm vücudunu sardığı için....

Boş duramazsın öyle, itaat de edersin karnın ağrırken; anne babana, öğretmenine, sevgililerine, patronlarına, eşine ve de doktorlara....

Hiç yorum yok: