
Bu sıralarda gelen teklifleri bir arkadaşının kurduğu Einaudi Yayınevi'nde çalışarak değerlendirmeye başladı.
1935'te anti-faşist çalışmaları nedeniyle tutuklandı, 1936'da hükümet yanlış yaptığını anlayınca serbest bıraktı Cesare abiyi.
Brancaleone Hapishanesi'ndeki bir yılından esinlenerek Carcera (Hapis) romanını yazdı. 1950'de Yalnız Kadınlar Arasında romanı ile İtalya'nın önemli edebiyat ve ebediyat ödüllerinden Strega Ödülü'nü aldı.
Gene aynı yıl Torino'daki bir otel odasında uyku hapı alarak intihar etti benle konuştuktan hemen sonra; oysa ki ne kadar moral vermiştim ," Olur abi böyle şeyler bea.." demiştim. Meğerse karısı boynuzlamış Cesare abiyi.. Hem de Brutus ile.Yaa
Bi de şunları fısıldamıştı :
" Aylaklık saatlerin yavaş, yılların ise hızlı geçmesine yol açar.
Çalışmak saatlerin kısa, yılların ise uzun olmasını sağlar.
En dolu yıllar çocukluk yıllarıdır. Çünkü bu dönemde zaman dünyanın ne olduğunu anlamak ve ona alışmakla geçer. "
Meğerse abi gidiciymiş hakkaten, görünce Torino'yu dönüvermiş çocukluğuna..
Allah rahmet eylesin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder