20 Temmuz 2009 Pazartesi

Gönül adamıdır kendileri; mesela hede tv'nin spor muhabiri standart olarak sorar ;
- Vedat abi maç noolur?
Vedat abi 20 senedir aynı cevabı verir;
- Valla gönlüm tabi ki Beşiktaştan yana ama aklım da hede hödö... der.
bide , eskiden saçları uzundu, at kuyruğu modeliyle arz-ı endam ederdi.

Eşine demiş ki, ‘‘Sakın bana bir şey taşıtma. Biber getir falan yapma. Ben hiçbir akrabamla görüşmem. Senin de akrabaların benim evime gelmesin. Ben akrabaları sevmem, çünkü ben seçmedim. Ben seçtiğim insanla birlikte olurum’’. Bir gün eve geldim, baldız var, bacanak var. ‘‘Bunlar ne’’ dedim, ‘‘Eee, geldiler ne yapayım’’ dedi. ‘‘Eyvah, salatanın limonu yok, alır mısın’’ dedi. Ben de ‘‘Alırım’’ dedim. Evden çıktım, devre arasıydı. 15 gün Yalova'da termalde kaldım. Eve 15 gün sonra limonla döndüm. 38 senedir bak bir daha da başıma gelmedi. Benim bir oğlum var. Eğitimini bitirdi. Bana arkadaşlarım soruyordu, oğlun kaçta diye. Ben hayatımda sormadım ki. Okuyor işte. Böyle de yaşayan bir adamım. "

Besiktas-Valeranga maçından önce rakip için "bunlardan futbol takımı olmaz. olsa olsa iyi bir işçilikle oturma odası takımı olur" demiş yarmış yıkmıştır. Beşiktaş elenmiştir o ayrı

Vedat Okyar kendi jargonunu oluşturmuş bir insandır. beğenmediği bir Beşiktaş defansı için, "bu 3 lü defans anlayışı, kötü kere kötü."
pascal nouma nın sahadaki kavgaları, dalaşmaları için, "yakışıksız kere yakışıksız" diyerek taraftarın ilgisini vurguladığı noktalara çeker.

Çok kaliteli bir insandir, saygi duyulasi sevilesidir. Medya maymunlugunda, rating icin ona buna bok atmalarda isi olmaz. hos bazi istisnalar haricinde besiktasli yazarlarda pek cikmaz o tipler. bir de eski bir anektodunu anlatmisti, futbol oynarken hakem gelir "tekme attin mi?" diye sorar "attim hocam" der, hakem vedata "o zaman cikmak zorundasin" diyip kart gosterir, vedat da peki hocam der cikar. konuyla ilgili "ne yani? hakeme Besiktas formasiyla yalan mi soyleyecektim utanmadan?" der soranlara.

Futbola bursasporda baslamistir, ailesi zengin oldugu icin sirf besiktasli oldugundan dolayi besiktasa transfer ucretleri konusulmadan gelmistir. hatta denir ki futbolcuyken ve sonrasinda da besiktasin guc zamanlarinda cikarip cebinden para vererek besiktasa transfer yapacak kadar besiktasli.

Bir diger kendine has formati da macin suresiyle ilgilidir.
ornek:
"Bu mac kirk gun kirk gece oynanasa yine besiktas kazanir"

Yıllar önce bir futbol programında her zamanki yumuşak ses tonu ve sakin ifadesiyle söylediği "hakem sana haksızlık yapıyorsa, öyle bir oynarsın ki hakemi çimlere gömersin. golüne ofsayt mı verdi, otuz metreden gol atarsın, hakemi de topla beraber kaleye sokarsın..." diyerek futbolsever yüreklerde ayrı bir yer edinmiş eski futbolcu, futbol yazarı - yorumcusu. abuk sabuk vıcık vıcık rezil reyting çıkar kaygılı yapay polemiklerden uzak kalma çabası da ayrı bir takdir konusudur. insanda bazı meziyetler vardır ki, bunlar o insanın teknik bilgisinden daha önemlidir, o tür adamlara bir örnektir işte vedat okyar.

"Smokinle bile top oynar", "Sahanın ortasına sandalye koyup otururarak bile oynar" türü benzetmeleri çok sever. topçunun peşindedir daha çok, sistemin değil. istanbul adamıdır, gece adamıdır, hala 1970'lerin istanbul'unu yaşar, ister ki gece façyo'ya gitsin, ya da kireçburnu'nda balık yesin sonra bara gitsin, bol para harcasın ama görgüsüzce değil. bir gece moda'da görmüştüm. koço'dan çıktılar bir grup kadınlı erkekli. sonra kalabalık oldukarı için arabalara sığmadılar vedat abim eşiyle köşeden bir taksi çevirdi, hanımı arkaya oturttu kendisi öne geçti. serin bir yaz gecesiydi. kazağını omuzlarından bağlamıştı. "helal be vedat abim" dedim içimden, "helal sana bu yollar". hayattaki gailesi güzel insan olmaktır, zannederim olmuştur da.

Hiç yorum yok: